Adı var kendi yok!

Osmaniye tarihinde ilk kez “Yöresel Yemek Lezzetleri Festivali” düzenlendi. 

Belediye Başkanı İbrahim Çenet, göreve gelişinin 40. gününde Osmaniye Lezzet Festivali yaptı.

Dün başlayan festival bugün sona erecek. Festival dolayısıyla Atatürk Caddesi’nin Eski Belediye ile İş Bankası arasındaki bölümü trafiğe kapatıldı. 

Açılış öncesi Devlet Bahçeli Meydanı’ndan başlayan ve Eski Belediye önünde son bulan kortej yürüyüşü yapıldı.

Başkan Çenet, protokol ve az sayıda vatandaşın katıldığı kortej, bando eşliğinde gerçekleşti. Yürüyüşe ve akabindeki açılışa, eşim ve Akif Paşam ile birlikte katıldık.

Osmaniye Belediyesi’nin daha önceki etkinliklerinin vazgeçilmezi olan mehter konseri yerine bando gösterisi tercih edilmişti. 

Asrın felaketi depremi yaşayan insanımız, tüm acılarına, tüm dertlerine rağmen hem lezzet yolculuğuna çıktılar hem de gönüllerince eğlendiler. 

Stant açan esnaf da, ziyaretçiler de hallerinden memnundu. Deprem sonrası yapılan böylesi kapsamlı bir etkinlik herkese iyi geldi. 

Sosyal medyada memnuniyet paylaşımları ve teşekkürler rekor kırdı. Verilen emeklere değdi ve sonuç alındı.

Festivali kalben ve tüm samimiyetimle desteklemekle birlikte önemli gördüğüm bazı eksiklileri de dile getirmeden geçemeyeceğim. 

Vali Yılmaz Ankara'da olduğu için festivale katılamazken Vali Yardımcılarına da davetiye verilmediğini öğrendim. Festivalde Osmaniye Milletvekilleri yoktu, MHP dışında başka siyasi de yoktu.

Osmaniye olarak ilki yapılan bir festivalde Vali ve hiçbir milletvekilinin olmaması büyük bir eksiklik. Bu tür önemli etkinliklere katılamayan Vali ve Milletvekillerinin mesajları okunur ve katılımcılar bilgilendirilirdi. Mesaj gönderildi mi, gönderilmedi mi? Gönderildi ise neden okunmadı?

Cumhur İttifakı’nın adayı olarak seçilen Başkan İbrahim Çenet’i halka açık ilk etkinliğinde Ak Partililer yalnız bıraktı. Ak Partili yöneticiler festivale katılmadılar. Ak Parti İl, Merkez İlçe, Kadın ve Gençlik Kollarından yönetici olarak hiç kimse yoktu. 

Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in birleştirici, kucaklayıcı ve bütüncül olma zorunluluğu vardır. Festivale protokolün ve siyasilerin ne tür davet edildiklerini bilmiyorum. 

Osmaniye’yi ilgilendiren ve herkesin ortak paydası olan konularda Vali, Milletvekilleri ve Siyasi Parti İl Başkanlarını bizzat ziyaret ederek davet etmesi çok şık olacaktır. 

Belediye Meclisinde de alınacak önemli kararlarda meclisteki dört siyasi partinin grup başkanları ya da grup başkanvekilleri ile bir araya gelinmesi ve birlikte fotoğraf verilmesi Osmaniye’miz için önem taşımaktadır.

Kamuoyu festivalin yapılacağını Başkan Çenet’in 13 Nisan'da sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklama ile öğrendi. 

Başkan, 19 Mayıs'ta resmi kutlamaların ardından Atatürk Caddesinde Osmaniye’mizin damak tatlarını sunacaklarını, akşamında ise ünlü bir sanatçının Cumhuriyet Meydanı'nda konser vereceğini duyurmuştu.

Daha sonra kapsamın genişletildiği ve etkinliğin bir hafta öne çekilerek festivale dönüştürüldüğünü gördük. Gençlerden gelen talep üzerine 19 Mayıs’ta Sefo’nun konser vereceği nisan ayının ortalarında ilan edilmişti.

Başkan Çenet, festivalden üç dört gün önce Sefo’nun konser yeri için instagram hesabından dört yer olan bir anket düzenledi. Daha sonra sizlerin de (kamuoyu) kararıyla konserin OKÜ Stadyumunda yapılacağını açıkladı. 

Bu bir tercihtir ve buna herkes saygı duymalıdır. Ancak sosyal medyada yapılan anketler yönlendirmeye ve manipülasyona açıktır. Dolayısıyla her zaman sağlıklı sonuç vermez. Çünkü ankete katılacak kişiler, anketin yapıldığı mecra ve anket konusu sonuçları etkiler. 

Festivalle ilgili bir lansman toplantısı mutlaka yapılmalıydı. Festivalin neden düzenlendiği, nelerin hedeflendiği ve neler sağlayacağı çok yönlü olarak ifade edilmeliydi. 

Festivale bir hafta kala basına geçilen bilgi notu niteliğindeki haber metni yeterli görülmemeliydi. Basının davet edilmesine bile gerek görülmedi. Bu konunun dışında ve bundan tamamen bağımsız olarak söylüyorum, Basın olarak birçok konuda özeleştiri yapmamız ve kabul edilemez bazı durumları değerlendirmemiz gerekmektedir. (Basın camiasına dair)

Adı “Yöresel Yemek Lezzetleri Festivali”… 

Ancak festivalin ruhuna tam uymayan, oldukça ironik bir durumla karşı karşıya kaldık. Yöresel yemekler çeşit olarak çok azdı ve sınırlıydı. Kimse yanlış anlamasın ama bize özgü olmayan ve tamamen satışa yönelik bir festival yaşıyoruz.

Osmaniye Mutfağının zenginliği bu kadar mı? 

Daha önce görev yapan Valilerimizden birine İstanbul ve Ankara’da Osmaniye Tanıtım Günleri yapalım diye gidildiğinde “Osmaniye’nin Mutfağı mı var, gidip neyi tanıtacağız?” diye cevap vermişti…

Festivalin yapıldığı yerle ilgili eleştiriler dikkate alınmalıdır. Vatandaşların rahat ulaşabileceği, eski çarşı merkezine bir canlılık getirmesi düşünülerek bu alan seçilmiş olabilir. Yaşanan trafik yoğunluğu ve bundan kaynaklanan sorunlar da bazı kesimlerce tepkilere neden oldu.

Festivalin canlı ve hareketli geçmesi için, alanın iki noktasında kurulan etkinlik sahnelerinde eş zamanlı yapılan çocuk aktiviteleri ve anneler günü programlarından dolayı insan yoğunluğu daha da arttı. 

Cumartesi ve Pazar günü yapılacak festivalden dolayı Cuma günü bazı yolların trafiğe kapatılacağı Başkanın sosyal medya hesabından duyuruldu. 

Başkan Çenet’in yaptığı paylaşım yeterli görülmüş olmalı ki, Belediyeden SMS gönderilmedi, basın kuruluşlarına bilgi dahi geçilmedi. Ne yazı ki, çok geç kalındı ve vatandaşlar yeterince bilgilendirilmedi.

Festival alanı dar olduğu için oturup yeme içme bölümleri yok. Sağlık açısından da doğru olmamasına rağmen ayakta yemek ve içmek durumunda kalındı. 

Yüzlerce insanın aynı anda hareket etmesinden dolayı özellikle zeminden kaynaklanan toz ve sergilenen ürünlere temas hijyen sorununu beraberinde getirdi. Toz taşınımı hadisesinin yaşandığı bir güne denk gelmesi de ayrı bir olumsuz durum oldu.

Osmaniye’ye festival ve fuarların yapılabileceği bir kongre merkezi kazandırılmalıdır. Böylece çevresel etkiler ortadan kalkar ve çok daha iyi ortamlarda fıstık gibi etkinlikler yapılabilir. 

Türkiye’nin birçok şehrinden katılan 50’ye yakın şefi sadece jüride gördük. Oysa bunlar hünerlerini sergilemeli ve şovlarını da yapmalıydı. 

Festival alanında kurulacak mutfak ve tezgahlarda Osmaniye’nin öne çıkan yemeklerinin nasıl yapıldığı gösterilmeliydi. Lazım olan malzemeler, hazırlanışı ve yapım aşamalarına uygulamalı olarak yer verilmeliydi.

Her yaştan insanların akın ettiği lezzet festivalinde tadımlık ikramlar yapılmalıydı. Hiçbir insanımızın hele hele çocukların nefsi kalmamalı. 

Belediyenin standında bardakta toğga ile Kahramanmaraşlılar ve Şanlıurfalılar derneklerinin stantlarında bu tür sınırlı ikramlar oldu. Belediye stant sahiplerine ikramlar için belli bir bedel ödeyebilir ve bunu sağlayabilirdi. Ziyaretçi sayısı çok olsa bile bu yapılabilirdi.

Belediyenin iş programlarında hava durumunun dikkate alınmadığını görüyoruz. Meteoroloji’de Osmaniye için Cumartesi ve Pazar günü için yağış uyarısı olmasına rağmen festival alanında bir tedbir yoktu. 

Ramazan Bayramı öncesi mezarlıkta asfalt çalışması başlamış ve akşamına yağmur yağmıştı. Atatürk Caddesinde Bayraklı Kavşak’ta yapılan yol çalışmasında da aynı durum yaşanmıştı. 

Yağmurlu havalarda yapılacak asfalt çalışması doğru olmadığı gibi bu yönde yapılan eleştirileri de haklı kılmaktadır…

İlk olmasına rağmen organizasyon olarak başarılı olundu. Festival toplum tarafından büyük kabul gördü. Yukarıda ifade etmeye çalıştığım ve bana göre eksik olan hususlar bu gerçeği değiştirmez. 

Siz ve ekibiniz övgüyü ve takdiri hak ediyor. Marifet iltifata tabidir ve taltif edilmeyen marifet zayidir. 

Her şey güzel gibi görünürken, hiçbir sorun yokmuş gibi düşünülürken Sayın başkana, iletişim ve pazarlamada ki “Eleştirilerinizi bize, memnuniyetinizi dostlarınıza iletin" sözünü hatırlatıyorum. 

Şu biline ki, bizim derdimiz üzüm yemek.

Sadece başlığa takılıp kalmayın!

Selam, saygı ve muhabbetle…