Radyo 80 | Fıstık Gibi Radyo

Akdeniz Üniversitesi hayvan saldırısıyla yaralananların tedavisinde önemli rol üstleniyor

Genel

Türkiye'de ilk yüz ve çift kol naklinin yanı sıra dünyada kadavradan ilk rahim nakline imza atılan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, hayvan saldırısı sonucu ağır yaralanan kişilerin mikrocerrahi gerektiren ameliyatlarında da merkez oldu.

Yaptığı operasyonların yanı sıra mikrocerrahi alanındaki başarısıyla adından söz ettiren hastanede, 22 Aralık 2021'de Gaziantep'te 2 pitbullun saldırısında ağır yaralanan 4 yaşındaki Asiye Ateş başta olmak üzere çok sayıda kişi tedavi gördü.

İki yıl önce tedavisine başlanan ve şu ana kadar çok sayıda operasyon geçiren Asiye Ateş'in, planlanan tedavi kapsamında ameliyatlarına devam ediliyor.

Manavgat'taki hayvanat bahçesinde aslanın saldırısı sonucu başından ağır yaralanan 4 yaşındaki çocuğun da tedavisi hastanede yapıldı. Pençe darbesiyle zarar gören saçlı derisinden ameliyat edilen çocuğun kontrolleri sürüyor.

Merkezde köpek, kedinin yanı sıra ayı ve domuz saldırısında yaralananların da operasyonları gerçekleştiriliyor.

Hastane ekibi, kopan parçanın dikilmesi, doku nakledilmesi, hasar gören sinirlerin onarılması için uzun saatler süren mikrocerrahi operasyonlarını başarıyla hayata geçiriyor. Bazı vakaların tedavisi uzun yıllar sürüyor.

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köpek ve yabani hayvan saldırısı sonucu hastaneye ilk vaka geldiğinde hastanın ihtiyacına göre tedavi başlatıldığını söyledi.

Vakanın neresinden yaralandığının önemli olduğunu anlatan Özkan, "Diz, diz altı, el, kol, baş boyun bölgesinden yaralanabiliyor. Özellikle boyunda şah damarının geçtiği noktalardan yaralanmışsa sıkıntı oluyor, aciliyet teşkil edebiliyor. Vakaya göre ortopedi ya da mikrocerrahi müdahale ediyor. Doku koptuğunda mikrocerrahiyle yerine dikiliyor. Yaranın yerine, genişliğine ve derinliğine göre tedavisi değişiyor." diye konuştu.

Bazen çocukların, köpeğin küçük ısırıklarını ailesinden gizlediği için kuduzdan öldüğünü dile getiren Özkan, bu konuda mutlaka dikkatli olunması uyarısında bulundu.

Yaralanmadan sonra hemen hastaneye başvurup kuduz aşısı yaptırılmasını öneren Özkan, şunları kaydetti:

"Travmaya göre tetanos aşısı da gerekebilir. Büyük doku zarar gördüyse plastik cerrahlar olarak biz devreye giriyoruz. Başka hastaneler, büyük vakaları bize gönderiyor. Ayda bir, iki vaka yapıyoruz. Yıllık ortalama 20 ağır vakanın tedavisini sağlıyoruz. Hastanın mikrocerrahi ihtiyacı olduğunda biz devreye giriyoruz. Sahipsiz köpek saldırılarının tedavisinde referans merkez olduk. Ciddi vakalarda yardım istendiğinde başka hastanelere de destek oluyoruz. Kopan parça büyük ve nakledilebilecek gibiyse kopan dokunun yerine konması için çaba sarf ediyoruz. Çoğu zaman kopan parçada büyük damarlar olmuyor. Büyük damar olmazsa işimiz daha zor oluyor."

Pitbull saldırısında ağır yaralanan Asiye'nin tedavi sürecine değinen Özkan, küçük kızın hastaneye geldiğinde kafasının, saçlı derisinin ve yüz sinirlerinin parçalandığını, kafa kemiğinin ortada olduğunu ifade etti.

Önce kafa kemiğine müdahale ettiklerini belirten Özkan, "Basamak basamak tedavilerini yapmaya gayret gösteriyoruz. Yüz sinirini diktik, yüz siniri hemen geri gelmiyor, onun takibini yapıyoruz. Saçlı derisi ve yüz sinirleri için bir şeyler yapıyoruz. Ufak tefek revizyonları var. Durumu gayet iyi. Başta müdahale etmeseydik kafa kemiğini kaybedebilirdi." dedi.

Kopan dokuyu doğru taşımak gerekiyor

Üniversitesinin başarılı nakillerle öne çıktığına dikkati çeken Özkan, şöyle konuştu:

"Mikrocerrahi Türkiye'de çok az yerde yapılıyor. Özellikle kompozit doku nakli değimiz yüz, kol, rahim nakli yapan tecrübeli bir ekibiz. Bunu başarabildiğinizde mikrocerrahide tecrübeli oluyorsunuz. Avrupa'da bir merkez olduk; Rusya'dan, Ukrayna'dan, Arap ülkelerinden Balkanlar'dan mikrocerrahi için çok ciddi başvuru var. Ömer Özkan hocamızın liderliğinde mikrocerrahiyi hakikaten çok rafine (hassas) şekilde yaptığımızı düşünüyoruz."

Hayvan saldırısı sonucu kopan dokuların dayanma süresinin az olduğuna değinen Özkan, "Kopan koluysa 5-6 saat, parmaksa 24 saattir. Tabii ki uygun koşullarda saklanırsa. Kopan dokunun buzun olduğu ama buzla direkt temas etmeyecek şekilde torbada saklanarak hastaneye ulaştırılması lazım." dedi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.