BM Genel Kurulu, 12 Nisan 2018'de aldığı kararla sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek, trafik yoğunluğunu azaltmak, sağlıklı yaşamı desteklemek ve iklim kriziyle ilgili farkındalık yaratmak için 3 Haziran'ı "Dünya Bisiklet Günü" olarak kabul etti.
AA muhabirinin Birleşmiş Milletler (BM) verilerinden derlediği bilgilere göre, ulaşım sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonu 1970'ten bu yana 2 kattan fazla arttı ve bu artışın yaklaşık yüzde 80'i kara yolu taşımacılığından kaynaklanıyor. Kişisel araçların yerine toplu taşıma araçlarının tercih edilmesi kişi başına yıllık 2,2 ton karbon emisyonunun önüne geçiyor.
Doğaya karbon salımı en az ulaşım aracı olan bisiklet ise iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için tercih edilebilecek seçeneklerin başında geliyor. Bisiklet sürmek, kilometre başına 150 gram karbondioksitin doğaya salımını engelliyor. Otomobil yerine bisiklet kullanmak, her 7 kilometrelik mesafede 1 kilogram karbon emisyonunu önlüyor.
İş yeri ile evi arasındaki 6 kilometrelik mesafeyi her gün bisikletle kateden 39 yaşındaki aile hekimi Kerem Giray Dursun, iklim krizinin etkileriyle bireysel mücadele anlamında örnek oluyor.
Yaklaşık 7 yıldır düzenli olarak aynı rotada bisiklet kullandığını belirten Dursun, "Git gide insanlar da bizi fark ediyor ve onlar da kullanmaya başlıyor." dedi.
- "Bisiklet, çevre için tek korunaklı ulaşım aracı"
Bisikletin, çevreci bir ulaşım aracı olduğuna ve diğer ulaşım araçlarına kıyasla doğaya daha az karbon salımı yaptığına dikkati çeken Dursun, kendisinin de bu konuyu çok önemsediğini söyledi.
Dursun, şöyle devam etti:
"Bisiklet, iklim krizini önleme açısından bir numaralı ulaşım aracı. Kendimden örnek gösterirsem, ben şehir içinde gideceğim noktalara, önce bisikletle ardından metro, Marmaray ve metrobüs aktarmasıyla ulaşıyorum. Bisikletimle metroya biniyorum, gideceğim noktada inip tekrar bisikletimle devam ediyorum. Ben bunu aracımla yaparsam gereksiz yere karbon salımına neden olacağım. O konuda çok hassasım, insanlardan da bu hassasiyeti bekliyorum. Bisiklet çevre için tek korunaklı ulaşım aracı."
Bisiklet sürmenin birçok hastalığı önlediğini ve hekim olarak hastalarına her zaman bisiklet sürmelerini tavsiye ettiğini anlatan Dursun, "Kardiyovasküler hastalık, obezite ve diyabet riskini çok büyük oranda azaltıyor. Kolesterolü ve kandaki yağ oranını düşürüyor. Kas kitlemizi artırıyor, bu sayede kas ve eklem ağrıları azalıyor. Bir de psikolojik yanı var. Bu sporu açık havada yaptığımız için mutluluk hormonu artıyor. Depresyondan, anksiyeteden uzaklaşıyorsunuz. Bisiklet çok güzel bir ilaç." ifadelerini kullandı.
- "Teşvik edersek insanlar arabayı bırakıp bisiklet kullanır"
Türkiye'de bisiklet kullanımının artması için teşviklerin çoğaltılması gerektiği görüşünü paylaşan Dursun, şunları söyledi:
"Teşvik edersek insanlar arabayı bırakıp bisiklet kullanır. Fransa'da bu gibi teşvikler var; ulaşımını bisikletle sağlayanlara işverenler bir ücret veriyor, sanırım yakın zamanda da bu yasalaştı. Aynı şekilde bu, bizim ülkemizde de olabilir. Arabasını bırakıp ulaşımını bisikletle sağlayanlara işverenler ücret verebilir. Hatta işverenler, ulaşım için sağladıkları servis ücretlerini çalışanlarına verebilir. Bu güzel bir teşvik olabilir. Bizim ülkemizde de Marmaray, metro, metrobüs gibi toplu ulaşımların duraklarına güvenli bisiklet park yerleri yapılabilir. Bisikletiyle buralara gelen kişilere bir bilet hediyesi verilebilir. Bu şekilde de bir teşvik olabilir."
Herkesi bisiklet kullanmaya davet eden Dursun, sözlerini, "Bisiklet çok güzel bir ulaşım aracı. Keşke bunu daha önce keşfetseydim. Her gördüğüm arkadaşa, her tanıştığım insana bisiklet öneriyorum ki benim yaşadığım pişmanlıkları yaşamasınlar ve bir an önce başlasınlar." diyerek tamamladı.