Gazetecilik bölümü öğrencisi olan Azra Gülendam Haytaoğlu, adını taşıyan okuma salonunun önünde, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın katıldığı bir törenle anıldı. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülbin Arıcı, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Figen Ebren, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Ayşad Güdekli, Doç. Dr. Sibel Hoştut, Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATCAM) Müdürü Doç. Dr. Gülay Yılmaz Diko, Azra Gülendam Haytaoğlu’nun babası Mustafa Haytaoğlu, annesi Mezide Haytaoğlu, akrabaları ve sınıf arkadaşları katıldı.
AZRA’NIN İSMİ YAŞATILACAK, MÜCADELESİ HATIRLANACAK
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan konuşmasına cinayetlere kurban giden kadınları rahmetle anarak ve kadına yönelik her türlü şiddet eylemini lanetleyerek başladı. Azra Gülendam Haytaoğlu’nun kadına şiddet konusunda farkındalık yaratmak, şiddet mağduru olan kadınların sesi olabilmek için gazetecilik okuduğunu ve uğruna savaştığı kadınlar gibi şiddet kurbanı olduğunu belirten Rektör Özkan “Onu, en verimli zamanında hayalleri ve hedefleri ile uğurlamanın hüznünü yaşadık. Peki Azra’nın arkasından bize düşen nedir. Onun anısını nasıl onurlandırabiliriz. Tabii ki hayallerini ve hedeflerini yaşatarak. Kadına şiddetle mücadele konusunda onun coşku ve isteğini paylaşarak. Bu nedenle sevgili Azra’nın ismi yazılı olan bu salonun önünden her geçtiğinizde, yaşanan korkunç olay değil, onun kadına şiddetle mücadele konusundaki kararlılığı gelsin. Çünkü Azra’nın acı kaybının, hepimize kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlattığına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
ŞİDDETLE MÜCADELENİN YOLU EĞİTİMDEN GEÇİYOR
Kadına şiddetin sadece fiziksel olmadığını söyleyen Rektör Özkan “Cinsel, psikolojik, sözel, ekonomik ve hatta ihmal gibi farklı türlerde yaşanabilir. Kısaca cinsiyete dayanan, kadını inciten her türlü baskı, özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına yönelik her türlü hareket kadına şiddettir. Bu nedenle kadına şiddetle mücadelenin yolu, kadınlarda kendini değersiz hissetme, özsaygısını yitirme ve korku duygularına neden olan her türlü eylemle savaşmaktan geçer. Çünkü görmezden gelinen, es geçilen, yapanın yanına kar kalan her türlü şiddet eylemi, tırmanma eğilimindedir. Çözüm ise temelde eğitimden geçiyor. Bizler de bu bilinçle öğretim konusuna büyük önem vererek, değerli hocalarımızla öğrencilerimizin iyi eğitim almaları, şiddetten uzak topluma faydalı bireyler olarak yetişmeleri için var gücümüzle çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Özellikle aile içi eğitime dikkat çeken Rektör Özkan, “Kadına yönelik şiddet olaylarının perde arkasına baktığınızda, saldırganların aile geçmişinde bu türden iz ve tahribatların olduğu görülüyor. Aile içi şiddet adeta bir zehir gibi toplumun dokularını da zehirliyor. Ve bir kısırdöngü gibi, bu hastalıklı düşünce, gelecek nesillere aktarılıyor. Toplumda ruhen sorunlu nesillerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu kısırdöngüyü, bu fasit daireyi kıracak olan ise yine kadınlar ve annelerdir. Çünkü çocuklarına kadın ve erkeklerin hak ve sorumluluk olarak eşit olduğunu anlatacak olan anneleridir.” dedi.
Hüzünlü bir ortamda gerçekleşen anmada Azra Gülendam Haytaoğlu’nun yakın arkadaşları duygularını ifade ettiler. Toplantıda konuşan Azra Gülendam Haytaoğlu’nun babası Mustafa Haytaoğlu, kızının canice katledildiğini söyleyerek katilin yakınlarından kimsenin bir mesaj göndermediğini ve onlarla mahkemede yüzleşeceğini ifade etti. Mustafa Haytaoğlu “Benim kızım haber yapacaktı haber oldu. Ben yüce Türk Adaletine güvenmek istiyorum. O caniye en büyük cezanın verilmesini istiyorum.” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (KATCAM) Müdürü Doç. Dr. Gülay Yılmaz Diko, “Azra Gülendam Haytaoğlu’nu anmanın yanı sıra bu adaletsiz ölüm üzerine düşünmemiz de gerekir. Azra’yı kaybettiğimiz andan bugüne iki yüze yakın kadın cinayeti daha işlendi. Kadın cinayetlerini diğer cinayetlerden ayıranın ne olduğunu sorgulamamız gerekir. Google da kadın cinayeti yazdığınızda aramada ikinci sırada ‘Kadın cinayeti kaç yıldan başlar?’ sorusu çıkıyor. Şüphesiz bu gelecekteki katillerin bazılarının cinayetleri ne kadar hesaplıca planladığına işaret eden önemli bir göstergedir.” şeklinde konuştu.
Değişimin yaşandığı çağda kadına uygulanan fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddetin değişmediğini söyleyen İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Figen Ebren, “Azra Gülendam Haytaoğlu kadına uygulanan şiddete küçük yaşlarda duyarlıydı. Akıllı sosyal bilinci yüksek genç bir kadındı. Gazetecilik mesleğini yapmayı istiyordu. Fakültemize de geldiğinde hep toplum tarafından dışlanan ve şiddet gören kadınların sesi olmak için çalışmalara katıldı, haberler yaptı, yazılar yazdı. Mücadelenin silahla taşla değil kalem ve kağıtla olması gerektiğini hatırlattı.” dedi.