Kaya açıklamasında Hz. Mevlananın Hakk'ın rahmetine erdiği o gün, kendisi için bir vuslat günü, kavuşma günüdür. Kendi deyimiyle 'Şeb-i Arus'tur yani 'Düğün Gecesi'dir. Bunun için Hazreti Mevlana, 'Bana yazıklanmayın, bana 'elveda' demeyin, benim ölümüm tohumun toprağa düşmesi gibidir.' buyuruyor.
Bizler de Hz.Mevlana’nın vasiyetine, tavsiyesine uyarak, 748 yıldır Hazreti Mevlana'nın vefatını, hasretin son bulduğu, aşığın maşukuyla kucaklaştığı bir 'Düğün Günü' olarak idrak etmekteyiz. Şeb-i Arus gecesi bütün dünyaya birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, iyi, güzel ve doğru işler yapma konusundaki kararlılığımızı gösterdiğimiz bir gecedir. Mevlana'nın öğretisinin özü, özeti ve ruhu da budur. Bu vatana sahip çıkma kararlılığımızı göstermek için fırsattır.
Bu vuslat gecesinde bizler de yüreklerimizi bir araya getiriyor, birbirimize şahitlik ediyor, sevginin, aşkın, muhabbetin meşalesini göklerde yüceltiyoruz. Her Şeb-i Arus'ta Hazreti Mevlana'nın geride bıraktığı o engin hazinenin her bir kelimesi, her bir sahifesi aşkla, samimiyetle, doğruluk ve dürüstlükle yoğrulmuş o kutlu mirasın idrakına varmaktayız.
Hz.Mevlana bizlere hak ve hakikat yolcularına rehberlik edecek bir meşale bırakmıştır. Hz. Mevlana'yı taze tutan Rabbine duyduğu aşktır. Günümüzde savaşlar , çatışmalar , kin ve nefretleri görmekteyiz. Çare kavga değil, bir olmak, iri olmak, diri olmak, her daim kardeş olmaktır. Tasavvuf, iyiliğin hakim olması için gayret ve çaba göstermektir.