Radyo 80 | Fıstık Gibi Radyo

Osmaniye, Doğu Türkistan için tek yürek, tek ses oldu!

Gündem

Osmaniye’de faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları, Çin'in Uygur Türklerine yaptığı baskı politikasını protesto ederek basın açıklaması yaptı. 

Basın açıklamasını, İnsan Hakları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Erdoğan Asarkaya okudu. 

Envar-ül Hamid Camisinde gerçekleşen “Doğu Türkistan’a ses ver” basın açıklamasına Osmaniye’de faaliyet gösteren 27 Sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

Cuma Namazı çıkışın da yapılan basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Erdoğan Asarkaya, Çin Halk Cumhuriyetinin Doğu Türkistan olarak bilinen Sincar Uygur Özerk Bölgesinde baskı politikası yürüttüğünü söyleyerek; “Çin’in kuzeybatısında bulunan Doğu Türkistan bir etnik gruba karşı girişilmiş en yaygın ve sistematik baskı rejimlerinden birine sahne olmakta. 2016 yılından bu yana bir ile üç milyon Uygur, toplama kamplarında hürriyetlerinden yoksun bırakıldı. İşçi kölelere dönüştürüldü. Ve kısırlaştırma programlarının hedefi oldu. Bugün soykırımla beslenen Çin lideri Şi Cinping, sıfır kovid politikası adı altında birçok insanı evlere kilitleyerek ölüme terk etti. Yaklaşık dört aydır ellerinde kitli kalan Uygur Türkleri açlıkla yaşam mücadelesini verirken bu kez 24 Kasım günü gece yarısı ölümlere sebep olan yangının tam ortasında kaldı. Uygurlar bugün en temel insani hakları ellerinden alınmış bir halk olarak kitlesel bir cezalandırmayla karşı karşıya bulunmaktadır. Uygur bölgesi Hong Kong ve Tibet gibi devletin üniter yapısını tehdit eden bir iç mesele olarak değerlendirilmekte ve Uygur halkının varoluşu, Çin hükümeti tarafından ülkenin tek merkezli, ulusal vizyonla doğrudan bir tehdit olarak kabul edilmektedir” dedi.

Çin’in uyguladığı politikaların Uygur Türklerinin asimile edilmek istenmesiyle ilgili olduğunu söyleyen Asarkaya; “Bugün geldiğimiz noktada Uygur bölgesinde Uygurca tüm Eğitim kurumlarından kaldırılmış, din eğitimi ve öğretimi yasaklanmış, Kur'an-ı Kerim dahil dini kitaplar bulundurmak ve okumak, ibadet etmek, sakal bırakmak, başörtüsü, uzun etek gibi dini kisveler kullanmak yasaklanmıştır. Şimdi de bu zulümlere Çin hükümetinin irrasyonel sıfır kovid nedeniyle eve kapatılma zorunluluğu eklenmiştir. Çin, koronavirüs salgınını Doğu Türkistan soykırımını derinleştirmek için araç olarak kullanmıştır. Tecrit önlemleri adı altında 22 Milyon üfuslu bölgeye tren ve otobüs seferleri çift yönünü askıya almış, uçuşlardaki yolcu sayısı yüzde yetmiş beş kapasitesine dönüştürülmüştür. Birleşmiş Milletler'deki Çin'in veto engeli nedeniyle uluslararası bir uygulama uygulanamamaktadır. Birleşmiş Milletler Kurumları nezdinde saha araştırmaları gerçekleştirilemiyor. İslam dünyası ve bu coğrafyada bulunan medya kuruluşları Doğu Türkistan toplama kamplarına gereken ilgiyi göstermenin çok uzağındadır. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da mazlumların yanında kalmaya devam edeceğiz. Çin mezalimini kınıyor, şehitlerimize Allah rahmet diliyorum” diyerek açıklamasını noktaladı. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.