İlimizdeki koronavirüs vakalarındaki artış nedeniyle alınan tedbirler kapsamında az sayıda katılımla Valilik Atatürk Anıtı önünde yapılan törene; Vali Dr. Erdinç Yılmaz, Garnizon Komutan Vekili Topçu Albay Cemal Ekinci, Belediye Başkanı Kadir Kara, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Türk, Baro Başkanı İbrahim Halil Yavuzdoğan, Vali Yardımcıları Adem Yılmaz ve Metin Arslanbaş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Zafer Tombul, İl Emniyet Müdürü Ahmet Selçuk Okumuş, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Gizlice, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri katıldı.
Kutlama töreni Vali Dr. Erdinç Yılmaz, Garnizon Komutan Vekili Topçu Albay Cemal Ekinci, Belediye Başkanı Kadir Kara ve Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne'nin tebrikleri kabulü ile başladı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı okundu.
Törenin devamında konuşan Vali Dr. Erdinç Yılmaz, özgürlük ve bağımsızlığımızın nişanesi Cumhuriyetimizin 97. yılını “Şehitler Diyarı Osmaniye’mizde” kutlamanın büyük heyecanını, mutluluğunu ve gururunu yaşadığımızı ifade ederek, "Yıl 1918, Anadolu taşıyla toprağıyla kan ağlıyor. Yıllardır süren savaşlar nedeniyle, elde hiçbir şey yok; ne top, ne tüfek ne de derli toplu bir kuvvet. Yara derin, şartlar çok ama çok ağır. Ancak bütün Anadolu bu ağır şartlar altında da olsa vatanımızdaki düşman işgaline son verecek savaşı başlatacak bir işareti beklemekteydi. İşte bu işaret; 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan Bandırma Vapuru ile yola çıkan, olağanüstü başarılarıyla dünyayı şaşkına çeviren ve unutamayacakları dersi verecek olan Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk’tü. 19 Mayıs 1919’da Samsun ufuklarında doğan bu güneş, dalga dalga tüm Anadolu’ya yayılacaktı. Bir heyecan kaplamıştı Anadolu’yu. Silahlarını; küreklerden, kazmalardan yapıyordu. Öyle bir mücadele başlıyordu ki, bu tam bir ölüm-kalım, yok olma-var olma mücadelesinden başka bir şey değildi. Türk Milleti tarihinde eşi benzeri olmayan birlik ve beraberliğini tüm Dünya’ya gösteriyordu. Herkeste aynı inanç, herkeste aynı duygu ve herkesin son sözü, son kararı: "Ya İstiklal Ya ölüm!"dü. Yüce Türk Milleti'ne yakışan karar da yol da elbette buydu. Kolay kazanılmayan bir Cumhuriyetin çocuklarıyız. Korumak istiyorsan Cumhuriyetini hiç durma. Oturduğun sıradan başla işe, kullandığın tebeşirden, yürüdüğün yoldan, baktığın, gördüğün, duyduğun her şeyden. Yaşanılan savaşlar, kazanılan zaferler, yoksulluk, açlık ve kıtlığa rağmen yeniden ayağa kalkarız. Biz Anadolu’yuz, yurdumuza alçakları uğratmamak için kendimizi adayan bir milletin evlatlarıyız. Çünkü bizler: Sarıkamış’ta donarak ölen binlerce askeriz, Çanakkale’de ayağındaki bez parçasıyla mücadeleye devam eden Mehmetçiğiz, heybesinde azığı olmadan savaşan Kuva-i Milliye’nin kendisiyiz. Çünkü bizler: Türk Evlatları, Vatan Aşığı, Bayrak Sevdalısı cesur ve korkusuz Türk ordusuyuz. Teslim olur muyuz hiç! Vatan uğruna feda edecek bir canımız kalsa, kırpmadan gözümüzü, akıtırız kanımızı… Çünkü biz: yiğit, mert ve cesur Anadolu evlatlarıyız… İşte bu şanlı mücadeleler ile dünya milletlerine örnek olacak büyük bir zaferle 29 Ekim 1923’te bundan tam 97 yıl önce, bugün Cumhuriyet kurulmuştur." diye konuştu.
Sözlerinin devamında gençlerimize hitaben konuşan Vali Yılmaz, "Sevgili Gençler, bu vatan toprakları uğruna verilen mücadeleleri, nice kefensiz yatan Mehmetçiğimizi, kundakta yetim kalan yavrularımızı unutmayın. Ve dört elle sarılın bayrağımıza, bilin ki üzerindeki kan atalarımızın bu uğurda verdiği mücadeleden bize kalma… Unutmayın ki: memleket hizmetinde hangi sorumlulukta olursanız olun, Atatürk İlke ve İnkılâplarına, milli, manevi ve kültürel değerlerine bağlı, yurduna ve Büyük Türk Milletine layık birer vatan evladı olacağınıza güvenim tamdır. Göreviniz gereği olarak, adaleti koruyacak, mazluma hakkını verecek, zalime haddini bildirecek yurtta huzur ve güveni sağlayacak, bir vatan, bir bayrak sevdalısı olmanız size yakışan, en asli duruş olacaktır. Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk’ün dediği gibi birçok güçlükler ve engeller karşısında olduğumuzu biliyoruz. Daha 15 Temmuz 2016’da yaşadığımız kanlı ve emsaline rastlanmayan hain darbe girişimi, üzerimizde oynanan çirkin oyunların bitmediğini ve bitmeyeceğini gösteren en yakın ve en canlı örnektir. Bunların hepsini bilecek, inceleyecek, azimle, imanla ve millet aşkının sarsılmaz gücü ile çözüp sonuçlandırmaktan, defetmekten ve kazanmaktan başka çaremiz yoktur." dedi.
Konuşmasında öğretmenlerimize de hitap eden Vali Dr. Erdinç Yılmaz, "İlk ve tek hedefiniz, ülkesine bağlı, ahlaklı, Cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette dürüst düşünceli, iradeli, hayatta karşılaşacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi ve bütün bunlarla birlikte Atatürk’ü anlamış, ilke ve inkılaplarını özümseyerek benimsemiş, Cumhuriyet ve Demokrasi bilimine sahip genç yetiştirmek olmalıdır. Unutmayalım ki, hayatın her safhasında olduğu gibi özellikle eğitim-öğretim hayatında sıkı disiplin başarının esasıdır. Müdürler ve öğretim kadroları disiplini sağlayacak, öğrenci ise disipline uyacaktır. Başarının yolu budur." diye konuştu.
Vali Dr. Erdinç Yılmaz, konuşmasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi, "El ele, gönül gönüle güzel yurdumuzda huzur, barış ve dayanışma içinde, çağdaş, laik, sosyal hukuk devletinde yaşamanın değerini çok iyi bilelim. Bu devletin vatandaşları olarak şunu da çok iyi biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne kadar güçlü olursa, bütün vatandaşlarımız da o kadar güçlü ve mutlu olacaktır. Dünyada barış ve huzurun sağlanmasının teminatı olacağı da muhakkaktır. Bütün dünya şunu iyi bilsin ki; Bizi tutsak etmek, esaret altında yaşatmak isteyenler asla muvaffak olamayacaklardır. Çünkü Anadolu; elleri nasırlaşmış, yüreği tunçlaşmış, "vatan vatan" diye haykırarak erkeğinin yanında kundaktaki çocuğu ile cepheden cepheye koşan anaların yurdudur. Çünkü Anadolu; istiklali için bir an bile tereddüt etmeden kanlarını dökenlerin, canlarını hiçe sayanların, düşmanın toplarına, bombalarına velhasıl en modern silahlarına göğsünü siper edenlerin yurdudur. Biz, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Büyük Türkiye Cumhuriyetiyiz. Cumhuriyetimizle birlikte, eğitim-öğretimden, sanayi ve ziraata kadar her alanda atılımlar yapılmış, kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanınmış, eğitim ve tarih kurumları kurulmuş ve nihayetinde Cumhuriyetle, Türk Milleti yönetimi ele almıştır. İşte bu yüzden dört elle sarılır vatanına Türk evladı, bağrına basar yurdunun kara toprağını, vatanı uğruna kefeni yapar şanlı ay yıldızlı al bayrağını. Bu duygu ve düşüncelerle eşsiz kahraman büyük önder Atatürk’ü ve onun silah arkadaşlarını, bu ülke için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi, canları pahasına ülkemizi korumayı ilke edinen gazilerimizi şükranla, minnetle anıyor ve Kahraman Mehmetçiği, Kahraman Polisi, çocuklarımızı, sevgili gençlerimizi, Değerli Osmaniyelileri, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun." dedi.