MHP Genel Başkan Başdanışmanı, 25. ve 26. Dönem Osmaniye Milletvekili Prof. Dr. Ruhi Ersoy, "3 Mayıs Milliyetçiler Günü" dolayısıyla açıklama yaptı.
Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"Milliyetçilik, en yalın ifadesiyle, "Türk Milletine ve O'nun Devletine; samimi duyguyu bilgi ile birleştirip şuurla hizmet etme mücadelesidir."
Bu düşüncelere sahip olan Milliyetçilerin ağır bedeller ödemek zorunda kaldığı dönemler olmuştur.
Milliyetçiler için önemli bir hafıza durağı olan 3 Mayıs 1944 tarihi, Türk'e ve Türklüğe karşı taarruza geçmiş irade ve eylemlere karşı millî bir duruşu ifade eder.
Tarihe "turancılık ve ırkçılık davası" diye geçen bu üzücü olay; mâhiyeti ve sonuçlarıyla ibretliktir.
Merhum H. Nihal Atsız; Millî Şef’in milliyetçilerden duyduğu rahatsızlık ve SSCB’nin Komünist propogandasına açık olan Millî Eğitim Bakanlığı'nın eğitim müfredatından duyduğu rahatsızlıktan dolayı dönemin Başbakan'ı Şükrü Saraçoğlu'na 1 Mart 1944 tarihinde bir mektup yazmıştır.
Söz konusu mektuba herhangi bir cevap alamayan Atsız, aynı hassasiyetlerle 1 Nisan 1944'te 2. mektubu yazar Orhun Dergisinde yayınlar.
Mektuplarda Türkiye'de komünizmin geldiği noktayı ve Türk Milliyetçilerine revâ görülen haksızlıkları açık yüreklilikle ve mertçe ifade eder.
H. Nihal Atsız'ın bu mektupları üzerine panikle harekete geçen muhatapları, önce yüzlerce kişiyi gözaltına aldırmışlarsa da bunlardan 23'ünü mahkemeye sevk edilmişlerdir.
3 Mayıs 1944'te başlayan yargılamalar, üç yıldan fazla sürmüştür.
Başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş ile şair ve yazar H. Nihal Atsız olmak üzere; Nejdet Sançar, H. Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Nurullah Barıman, Z. Özgür Sofuoğlu, Fazıl Hisarcıklı, H. Namık Orkun, Saim Bayrak, İ. Rasin Tümtürk, C. Savaş Fer, Muzaffer Eriş, Fehiman Altan, Yusuf Kadıgil, Cebbar Şenel, Z. Velidi Togan, O. Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, R. Oğuz Türkkan, H. Sadi Özbek, C. Oğuz Öcal ve Sait Bilgiç'ten oluşan bu 23 kişi, yargılamalar sırasında utanç verici işkencelere de maruz kalmışlardır.
Türkçülüğün ve Turancılığın vatan hainliği ile eş değer görüldüğü düşünce yapısı üzerine kurgulanan yargılama sonunda mahkemece, sanıklar hakkında "ittifakla" beraat kararı verilmiştir.
Zira; iddia makamı mahkemeye hiç bir somut delil, gerçekçi bilgi ve belge sunamamıştır.
Sanıkları ve suçlamaları itibariyle, ibretlik olan dava hakkında en doğru tespitlerden birini de; davaya bakan 2 Nolu Sıkı Yönetim Mahkemesi verdiği kararında; "3 Mayıs millî bir ideolojinin, millî olmayan bir ideolojiye karşı tepkisinden ibarettir" diyerek yapmıştır.
İşte bu yüzden Türk Milleti, henüz 20 yıl önce “vatanı, bayrağı ve değerleri” için vermiş olduğu “İstiklâl ve istikbâl” savaşının yaralarını sarmamışken, komünizm sevdalılarına açık yüreklilikle tepki koyabilen Türk Milliyetçileri için "3 Mayıs 1944" yeni bir milat olmuştur.
3 Mayıs 1944 tarihi ilerleyen yıllarda Türk Milliyetçileri tarafından her yıl daha da artan bir şuurla idrâk edilmiştir.
Söz konusu tarih, yine Türk Milliyetçileri tarafından 1987 yılına kadar "3 Mayıs Türkçüler Günü" olarak kutlanmıştır.
Bilahare Başbuğumuz Alparslan Türkeş, 1987 yılında; "3 Mayıs Türkçüler Günü"nün adını, "3 Mayıs Milliyetçiler Günü" olarak değiştirmiştir ve o tarihten itibaren de kutlamalar ve etkinlikler bu isim altında yapılmaktadır.
3 Mayıs 1944'te, ismi tarihe geçen bir grup kahraman Türk Milliyetçisi, başta Türk'e ve Türklüğe hasım olanlara, ihânete, hıyânete ve haksızlığa sonlarını düşünmeden karşı çıkmışlardır. Büyük bedellere mâl olan bu karşı duruş, ilelebet hafızalardaki yerini koruyacaktır.
Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in ifadesiyle "Türk Milleti için her çeşit yabancı ideoloji ve kültür saldırısına karşı dayanılacak kuvvet, Türklük Ülküsü ve Türk Milliyetçiliği şuuru ile Türk Milletçiliği ideolojisidir"
3 Mayıs 1944 tarihi, bu düşüncenin mahkemece tescilidir.
Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli'de; "Demokrasi, milliyetçiliğin ikiz kardeşidir. Biri olmadan diğerinin varlığı hayaldir." diyerek bu ayrılmaz bir bütün olan bu iki noktanın önemini vurgulamıştır.
3 Mayıs 1944'ten alacağımız şuur ve ilhamla davasına hizmete edenlere selam olsun."