Geçtiğimiz gün İsveçli Radikal Politikacı Rasmus Paludan’ın gerçekleştirdiği insanlık dışı eylem tüm dünyada Müslümanlar arasında infial oluşturdu.
Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’i yakarak hakaretler eden İsveçli radikal politikacı hakkında İsveç Hükümeti hiçbir müdahalede bulunmadığı gibi eyleme yönelik bir engellemede yapılmadığı detayı dikkatlerden kaçmadı.
AK Parti Osmaniye İl Başkanı Seydi Gülsoy’da konuya ilişkin hassasiyetlerini dile getirerek bir basın açıklamasında bulundu.
Gülsoy; “Avrupa’nın İslam’a karşı duyduğu nefreti zaman zaman görüyoruz. Avrupa’ya medeni diyenler, hoşgörülü diyenler, işte bütün bu olanları da görmelidir. Maalesef, Batı İslamafobi’nin esiri olmuş ve İslam karşıtları devletler tarafından desteklenmektedir. Yüce dinimiz İslam’a ve kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e yapılan hakaret ve kötü davranışları lanetliyoruz. Sinir uçlarımıza dokunan cümleler ve davranışlar bizi oldukça germiştir. Buradan İsveçli bu politikacıyı ve İsveç Hükümetini kınıyor, lanetliyor ve hadlerini bilmeye davet ediyoruz. Bu yüce milletin yay gibi gerildiği zaman ortaya çıkacak sonuçların ne olduğunu tarih biliyor. İsveç, Osmanlımızın bakiyesi bir ülkedir. Bu yaptıkları nankörlük ve hadsizlikten başka bir şey değildir. Zaten devletimiz de İsveç Hükümeti’ne gereken cevapları vermiştir ve her sahada verecektir. Bir de işin ilginç noktası şudur ki, yapılan eylem Türkiye Cumhuriyeti Stockholm Büyükelçiliği önünde gerçekleşmiştir. Buradan da şu sonucu çıkartıyoruz ki, 'İslam deyince ekle gelen en büyük ve lider ülke Türkiye’dir' Bu topraklar İslam’la şereflenmiş ve kıyamete kadar da öyle olacaktır.” dedi.
NEFRET SÖYLEMLERİ DURMALI
Hükümet yetkililerimizin yaptığı açıklamalar ve notaların ardından gerek İsveç’te gerekse Türkiye’de gösteriler düzenlenip, İsveç telin edildi. Ancak, konuyla ilgili itidalli olmaya ve asla provokasyonlara düşmemek gerektiğini dile getiren Gülsoy; “Tüm Müslümanların en hassas konularından başlıcalarından olan Kuran-ı Kerimimizle ilgili yapılan eylemleri kabul etmemek ve lanetlemekle birlikte, çok dikkatli olmamız gerektiği kanaatindeyim. Zira, bu konu provokasyona çok açık bir konudur. Toplumu provoke edip istediğini yaptırmaya çalışacak kötü niyetli toplum mühendislerinin de tuzağına düşmemek gerekli. Avrupa’nın da artık İslam karşıtı nefret söylemlerini bir an önce terkedip, hoşgörülü olması gerekmektedir.” dedi.