2022-2023 sezonunu 21 Nisan’da oynadığı maçla tamamlayan Osmaniyespor FK’da derin sessizlik devam ediyor.
Ligin bitmesinin üzerinden iki buçuk ay geçmesine rağmen Sarı yeşilli ekipte yeni sezonla ilgili hiçbir çalışma gözlenmiyor!
Yönetim yok…
Oyuncu yok…
Hoca yok…
Tesis yok…
Stad yok…
Para yok…
Takım adım adım kayyuma mı gidiyor?
5 Haziran’da Spor 80’e konuk olan Osmaniyespor FK Başkanı Bülent Çenet, takımı o gün Vali Dr. Erdinç Yılmaz’a teslim ettiğini ve kongre sürecini de başlattıklarını açıklamıştı.
O yayından bir hafta sonra yapılan kongrede aday çıkmadığını ve kulübe talipli olmadığını öğrendik. Mevzuat gereği yeni başkan ve yönetim kurulu seçilene kadar mevcut yönetimin görevi devam ediyor.
Kulüp iki defa daha kongre kararı alır ve benzer süreç yaşanırsa kulübe yasa gereği kayyum atanacak.
13 Haziran’da çekilen kuralarda Osmaniyespor FK’nın grubu ve rakipleri belli oldu. Sarı yeşilli ekip bu sezon da 3. Grupta mücadele edecek. 3. Ligde 2024-2025 sezonu 8 Eylül’de başlayacak.
Yeni sezonun başlamasına iki ay gibi kısa bir süre kaldı. Rakipler takımlarını kurdu ve sezon hazırlıklarına başladılar bile.
Biz ise yokları oynuyoruz!
Osmaniyespor FK’yı çok zor ve sıkıntılı bir sezon bekliyor.
O sene bu sene, değil artık!
Bu sene o sene, olmalı!
Osmaniyespor FK için “feda” sezonu bir tercih değil, bir mecburiyet olmuştur.
Osmaniye’nin idari, siyasi ve ekonomik gerçekleri bunu zorunlu kılmaktadır.
Macera yaşamaya ve mucize beklemeye gerek yok!
Bu kadar karamsar ve ümitsiz olmaya gerek var mı?
Evet, var!
Yönetim belirsizliğine bir an önce son verilmelidir. Kulübe talipli beklemek gün kaybından başka bir şey değildir.
Öncelikle üç yıldır kulübü yöneten Bülent Çenet ile yola devam edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Süreç uzadıkça belirsizlik de devam edecek ve buna bağlı olarak da hiçbir adım atılamayacaktır.
Bülent Çenet, Mustafa Baştuğ sonrası görev almanın zorluklarını yaşadı.
Pandemi sonrası takımın emanet edildiği Çenet, ekonomik şartların ağırlaştığı dönemde Asrın Felaketi olarak nitelenen 6 Şubat depremini yaşadı.
Çenet’in en çok eleştirildiği alanlar ise sezonları üç hoca ile tamamlaması ve takımın son sezon hariç sil baştan değişmesi oldu.
Yönetim kurulundan ziyade Başkan Çenet’in tek olması ve tek kalması pek çok zorluğu ve sıkıntıyı da beraberinde getirdi.
Osmaniyespor FK’nın idari ve mali yönden sil baştan yapılanması kaçınılmazdır. Bunu sağlayamayan kulübün ilerlemesi ve sportif başarı yakalaması mümkün değildir.
Dökme suyla bir yere gidilemeyeceğini ve hedefe ulaşılamayacağını tecrübe etmiş olduk.
Osmaniye gibi kentlerde bazı alışkanlıkları yıkmak kolay değildir.
Herkes para vermeden başkan ve yönetici olmak istiyor!
Parayı Valilik, Belediye ve kurumlar verdikten sonra herkes başkan olur ve herkes takımı yönetir anlayışımız devam ettiği müddetçe hiçbir yere varamayız.
Vali Dr. Erdinç Yılmaz’ın Osmaniyespor FK için neler yaptığını herkes biliyor. Takıma her alanda sahip çıkması, tüm sorunları ile yakından ilgilenmesi takdirle karşılanıyor.
Vali Yılmaz, tüm risklere ve gelen tenkitlere rağmen Osmaniye sevdası ve Osmaniyespor sevgisi için bunları yapıyor.
Çıkması beklenen Valiler kararnamesinin Osmaniyespor FK’daki bu sessizlik ve belirsizlikte en önemli etken olduğu görülüyor. Dört yılı aşkın süredir ilimizde görev yapan Vali Dr. Erdinç Yılmaz, takıma verdiği destek ve sahiplenmesi ile ön plana çıkıyor. Vali giderse takım ortada kalır diye kamuoyunda çok ciddi endişe olduğunu görüyoruz.
Osmaniyespor FK ile Belediye arasında iş birliği ve dayanışma olacak mı olmayacak mı? Kulüple ilgili en çok merak edilen konuların başında bu geliyor. Bülent Çenet’in yakın akrabası olan Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in nasıl bir tutum takınacağı merak ediliyor.
Bülent Çenet, katıldığı programda Belediye Başkanı ile Osmaniyespor FK’nın durumunu konuştuğunu ve başkanın kendisine önceliğinin Osmaniyespor FK olmadığını, kentin imarının ve yeniden ayağa kalkmasını sağlamak olduğunu ve kendisinden çok fazla bir şey beklenilmemesi gerektiğini ifade ettiğini aktarmıştı.
Bülent Çenet’in açıklamalarının üzerinden bir ay geçti ve bu konuda kamuoyu ile paylaşılan bir gelişme olmadı.
Takım, Osmaniye Belediyesinin tesislerinde kalıyordu. Tesisin olduğu bina İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne devredilmişti. Depremde hasar alan bina için güçlendirme yapılacak ve dolayısıyla takımın oradan çıkması gerekiyor. Barınma ve diğer ihtiyaçlar durumu daha da ağırlaştırdı.
Elbette ki, Osmaniyespor FK ortada kalmaz ancak geç atılan adımlar ve yapılan çalışmalarda arzu edilen sonuç alınmayabilir.
En geç bir hafta on gün içinde başkan ve yönetim belli olmalı ve yeni sezon hazırlıkları ve planlamaları yapılmalıdır.
Toplama yönetimden ziyade iş dünyasından istekli kişilere ulaşılmalı yoksa da talep ve ısrar edilerek gücü ve imkanı ilan işadamları ağırlıklı bir yönetim şeklen de olsa oluşturulmalıdır.
Tek kişilik bir ordu olmayacağı gibi bir tek kişinin olduğu bir yöneyim de olmaz.
Enflasyon rakamlarının yüksek, cari giderlerin çok arttığı, futbolcu maliyetlerinin çok fazla olduğu böyle bir dönemde gelecek vaat eden oyuncular tercih edilerek mütevazı bir kadro oluşturulmalıdır.
Bilet, forma ve sponsorluk geliri olmayan kulübe bu alanlarda kazanç sağlayacak uygulamalara ve çalışmalara bakılmalıdır.
Tesisleşmeye öncelik verilmeli, Valilik ve Belediye ile uyum ve iş birliğinde takımın geleceğinin temelleri atılmalıdır.
Sözde var olan ancak pratikle örtüşmeyen alt yapı yeniden gözden geçirilmelidir. Alt yapıdan profesyonel yapılacak oyuncu sayısının her yıl artarak devam etmesi sağlanmalıdır. Böylece takımın oyuncu maliyeti düşecek, yetiştirilerek transfer edilecek oyunculardan ciddi gelirler sağlanacaktır. Altyapı tamamen akademi gibi olmalı ve buna göre yapılanmalıdır.
Gerekirse iki üç sezon feda edilmeli ve geleceğin başarılı Osmaniyespor'unu inşa etmek için çalışmalara bugünden başlanılmalıdır.
A Milli Futbol Takımımızın Euro 2024’te elde ettiği başarı, yaşattığı sevinç ve ülkemizin tanıtımına yaptığı katkı göz önüne alındığında Osmaniyespor FK da kendi çocuklarıyla büyük başarılar yakalayabilir ve tarih yazabilir.
Bir futbol şehri olan Osmaniye, tüm bunları başarabilir.
Yeter ki, gündelik ve geçici başarılardan vazgeçelim!
Selam, saygı ve muhabbetle…